Bilanço

Bilanço@bilanco

0 followers
Follow

2020 episodes (40)

Can Dündar: Hükümet son çıkışı kaçırdı!

Can Dündar: Hükümet son çıkışı kaçırdı!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor! Dündar: "İşkencenin sürmesinin tek nedeni Erdoğan’ın Kavala’ya duyduğu nefret. 60’larında bir insanın ömründen çalarak işkenceyi sürdürüyorlar ama bunun bedelini ağır ödeyecekler..."

Can Dündar: Hükümet yeni krizler yaratarak ömrünü uzatmaya çalışacak.

Can Dündar: Hükümet yeni krizler yaratarak ömrünü uzatmaya çalışacak.

Can Dündar: "Muhalefet Allah’a emanet. Çakıcı’ya sahip çıkan hükümet, bundan sonra olacak her şeyin bir numaralı sorumlusu. Sırtını sıvazlayıp bundan sonra olacak her şeye yol verdiler. 10 Aralık önemli. Ekonomik yaptırımın söz konusu dahi olması sermaye ve yatırımcı açısından çok ürkütücü olacak. Görmüş olduk ki dünyada parası olanın yaşamaya hakkı var. Olmayanlar ise aşı için geriye düştüler. Gelişmiş ülkeler aşıları kapattı ve Türkiye gibi ülkeler beklemek zorunda...”

Can Dündar: Erdoğan köşeye sıkıştı!

Can Dündar: Erdoğan köşeye sıkıştı!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor: "Muhalefetin diyalog içinde olması umut verici. İstanbul’u alan ittifak korunabilirse, Türkiye de alınabilir. Erdoğan köşeye sıkıştı; intihar etmek üzere olan birini çağrıştırıyor. Erdoğan’ın Kanal İstanbul’a ömrünün ve gücünün yeteceğini sanmam. Salgını bilimle değil inançla yöneten yönetim halka salgın konusunda yalan söyleyerek çok büyük bir suç işlediler. Yargılanacaklar ama olan ölenlere oldu..."

AKP’nin, MHP kartı eskidi. Erdoğan, Kürtlere yanaşabilir.

AKP’nin, MHP kartı eskidi. Erdoğan, Kürtlere yanaşabilir.

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor: "AKP’nin, MHP kartı eski ve artık Bahçeli’yi doyuramıyorlar. AKP’nin yeni bir ortağa ihtiyacı olacak çünkü tek başına yürüyemez. Arınç’ın dediği gibi Demirtaş’ın kitabını yeniden okumaya başladılarsa, AKP yeni politikasını Kürtler üzerine inşa edebilir. AKP, Bahçeli’yi artık doyuramadığı için ortağından kurtulmaya çalışıyor. Erdoğan içeride ve dışarıda çok sıkışınca ortaya reform lafını attı. Bu Erdoğan’ın kriz durumlarındaki pragmatik aklının bir göstergesi..."

Can Dündar: Kutuplaşma hepimizi zehirleyebilir!

Can Dündar: Kutuplaşma hepimizi zehirleyebilir!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Dündar: “Popülizm salgını Trump ile birlikte ABD’ye bir zafer bayrağı dikti. ABD buradan dönerse dünya için de iyi bir etkisi olur. ABD'de ne olacağını iyi izlemek lazım çünkü bu bizim de yaşayacağımız bir süreç. IŞİD’in dünya tarihini değiştirdiğine şahit oluyoruz. Biz neden yıllardır bedeller ödeyerek IŞİD'le ilgili haber yapıyoruz? Neden silah ticaretine aracılık ettiği için hükümeti uyarıyoruz?"

Can Dündar: İktidar için zorlu bir gidiş senaryosu var

Can Dündar: İktidar için zorlu bir gidiş senaryosu var

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor... Can Dündar: "Terör saldırısı endişesi ve elçiliklerin kapatılması hayra alamet değil. Hepimizin kafasının altında iktidar için zorlu bir gidiş senaryosu var. İYİ Parti'ye saldırı beklenen bir gelişme. İktidarın oyu azaldıkça muhalefetten oy devşirmek mecburiyeti oluyor. CHP'yi çözmek zor olacağı için Saadet ve İYİ Parti'ye yoğunlaşacakları belli. İYİ Parti'de 'parçalandılar' havası yaratılamadı ancak İYİ Parti parti, iktidarın üzerinde bir süre daha çalışacağı bir zemin ve ilk dalgayı atlattılar. ABD'de seçime 10 gün kaldı ve kimse tahmin yapamıyor. Türkiye'deki anket rakamları da çok değişecektir ve şu andaki durum AKP'den kopan gri bölgenin muhalefet için güvenilir bir oy tabanı oluşturmadığı şeklinde..."

Can Dündar: Sona yaklaşıyoruz!

Can Dündar: Sona yaklaşıyoruz!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor... Can Dündar: “İktidarın HDP’yi ne yapıp edip devre dışı bırakması lazım. Eğer erken seçim olacaksa ve iktidar bunu kaçınılmaz olarak görüyorsa gelecekte HDP’ye karşı büyük operasyonlar beklemeli. Daha ilerisi ise parti kapatmak. Ege’de Libya’da, Akdeniz’de Avrupa’da, Akdeniz’de, Kafkasya’da, Amerika’da başımız belada. Bu kadar yolsuzluğa bulaşıp başını her yerde belaya sokmuşken elbette korkacaklar...”

Can Dündar: Millet İttifakı’nın biraz da milleti düşünmesi gerekiyor!

Can Dündar: Millet İttifakı’nın biraz da milleti düşünmesi gerekiyor!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor... Dündar: "Millet İttifakı’nın biraz da milleti düşünmesi gerekiyor. İnsanların canı yanıyor, onlar çıkıp Erdoğan’ı eleştirip ekonomi kötü diyorlar. Onu biz de biliyoruz ama siz üzerinize düşeni yapıyor musunuz? Artık kim kiminle ittifak yapacaksa yapsın ve bu zulüm bitsin. 3 haftada üç kriz çıkarabilmiş bir ülkenin çocukları olarak bunun ne amaçla yapıldığını ve ülkenin ne kadar kolay susturulabildiğini çok net görüyoruz ve artık bu şovun parçası olmak istemiyoruz...”

Can Dündar: Artık boğazımızda iktidarın elini hissediyoruz!

Can Dündar: Artık boğazımızda iktidarın elini hissediyoruz!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor... Dündar: "Artık boğazımızda iktidarın elini hissediyoruz ve geçtiğimiz hafta en sıkılardan, baskının en yoğunlaştığı haftalardan biriydi. İntikam hissi ve panik ile haftanın hedefi HDP oldu. Sırrı Süreyya İmralı’ya iktidarın teşviki ile gitti ve yoğun bir pazarlık yaşandı. Hakimin kişisel merakından ziyade, Efkan Ala’nın neden hala suskun olduğuna dair merakımız var. Asıl sorunun muhatapları onlar. Kars’ta 14-15 yaşlarında bir çocuk seçimin işleyebildiğini, sonrasında onun alt üst edildiğini, tanımadığı bir insanın kayyum atandığını gördü. Bunları gördükten sonra siyasete inancı sıfırlanmıştır...”

AYM Başkanı Gülen'e mensup polisler yetiştiriyorsa tutuklanması gerekmez mi?

AYM Başkanı Gülen'e mensup polisler yetiştiriyorsa tutuklanması gerekmez mi?

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor... Dündar: "Hükümet hukukla çok ince kalmış olan bağını da atmış gibi görünüyor. İşin hukuki boyutunu tartışmanın hiçbir yararı olmadığının görülmesi lazım. Burada büyük bir siyasi kavganın eşiğindeyiz. Erdoğan emreder, savcılar dava açar ve yargıçlar mahkum eder. Savcı ve yargıçla uğraşmanın anlamı yok hepsi birer piyon. Burada bir şah var ve o şah tüm masayı devirene kadar devam edecek. Soylu’nun aklındaki rejim, AYM’nin olmadığı ve hukukun güvenlik uğruna gözden çıkarılabildiği bir sıkı yönetim rejimi..."

Türkiye parlamenter sisteme dönecek, bundan kaçış yok!

Türkiye parlamenter sisteme dönecek, bundan kaçış yok!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor... Dündar: "Ülke dışında bir operasyon yapıyorsunuz, kayıp da veriyorsunuz ancak hükümet duyulmamasını istiyor. Bunu duyurduğun anda da sen suçlu oluyorsun. Her devletin operasyon yapma hakkı var diyorlar peki ülkenin bundan haberdar olma hakkı yok mu? Gazetecilerin haber verme hakkıyla hükümetin saklama alışkanlığı arasında bir ip çekme yarışı var. Haber yüzünden tutuklananlar tahliye olduğunda hükümetin elinden rehine kurtarmış gibi seviniyoruz ama oturup ağlamamız lazım. Sarayda artık bir siyasi mühendislik birimi var ve bunların görevi hükümeti devirmeyecek bir seçimi organize edip ona uygun bir kumaş dikmek. Seçimi kaybetmek istemiyorlarsa yeni bir seçim yasası kurmak zorundalar."

"Sen dergahımı kolla, ben de sana oy devşireyim" pazarlığı Türkiye’yi buraya getirdi!

"Sen dergahımı kolla, ben de sana oy devşireyim" pazarlığı Türkiye’yi buraya getirdi!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor: "Ciltlerce kitap yazsak telefon kaydının ortaya koyduğu pisliği anlatamaz ve tarikat gerçeğinin ardına sıkışmış sömürü ve çocuk istismarını ortaya koyamazdık. Şeyh protokol listesine girdiğine göre burada bir koruma kalkanı olduğu anlaşılıyor. ‘Sen dergahımı kolla, ben de sana oy devşireyim’ pazarlığı Türkiye’yi buraya getirdi. Meslektaş dayanışmasını çok önemsiyorum ancak acı olan muhalefet ve siyasetin Tele 1’i yalnız bırakması. Neden muhalefet partileri o gün Tele 1 kapanırken orada değillerdi?"

Erdoğan’ın “müjde”si 2023 için bir seçim yatırımı!

Erdoğan’ın “müjde”si 2023 için bir seçim yatırımı!

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Dündar: "Her seçimden önce benzer müjdelerin Albayrak veya Erdoğan tarafından gündeme getirildiğini görüyoruz. Ülkenin lehine olabilecek bir duruma ulusça sevinemez olduk çünkü atılan adımlar 'Bu da bir seçim yatırımı mı?' sorusunu akıllara getiriyor. Baskıcı iktidarın ömrünü uzatabilecek her şey baskının da ömrünü uzatacağı için bu müjdeler kafalarda soru işaretleri bırakıyor. Bu gerçekten vatandaşın lehine mi olacak yoksa iktidarın mı? İktidarın bir güçlendirme hamlesi yaptığını düşünüyorum. Şu an için seçime gideceklerini zannetmiyorum ama bu 2023 için bir hazırlık. Zihni bir dönüşüm olmadıkça CHP-HDP arasında birliktelik olmaz ama bence mutlaka olmalı. Demokrasiye inanan demokrat insanların aynı çatı altında toplanması çok önemli..."

"Demirtaş’ın dedikleri iktidarın çöküş döneminde verilmesi gereken bir mesajdı"

"Demirtaş’ın dedikleri iktidarın çöküş döneminde verilmesi gereken bir mesajdı"

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Dündar: "Muharrem İnce herkesi heyecanlandıran rüzgarını tek başına yakaladığı gibi bir yanılgı içerisinde. Seçim gecesi yaşananlar İnce’nin liderliği üzerindeki soru işaretlerini kişiliğinin bir parçası haline getirdi. İnce’yi siyasi olarak nereye oturtacağımızı henüz göremiyoruz. Mesela Atatürkçü ise neden Ayasofya’daki şovun parçası haline geldi? Temel olarak İnce’nin bir yörünge sorunu var. AKP Sözcüsü, İnce’nin kurultayda gördüğü muameleye üzülüp 'Cumhurbaşkanı adayına bu yapılır mı?' dedi ancak diğer Cumhurbaşkanı adayı da 3,5 yıldır hapiste. Hem İnce hem de iktidar partisi için acıklı durum..."

"Bu kılıç şovunun Erdoğan’dan izinsiz yapıldığı düşünülemez"

"Bu kılıç şovunun Erdoğan’dan izinsiz yapıldığı düşünülemez"

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Dündar: "CHP Kurultayı büyük hayal kırıklığıydı. Toplumun bu kadar baskı altında olduğu bir dönemde korkuyu yatıştırma ve cesaret verme açısından tarihsel bir önemi vardı ancak çar çur ettiler. Toplumun ihtiyacı olan cesaret rüzgarı CHP kurultayından yayılabilirdi. Cihaner doğru şeyleri yanlış tonda söyledi. O yüzden delegenin küskünlüğünü de anlamak mümkün. Meclis sarayın bir onay mercii haline geldi ve çok önemli bir yasa tartışmadan birkaç saat içerisinde geçebiliyor. Arkada bir hazırlık olsa bile bu yasa tamamen Erdoğan’ın öfkesinden kaynaklanıyor. Türkiye totaliter rejimlerin tipik özelliğini simgeliyor. Sosyal mecralar burada yönetici atayacakları zaman şantaj amacıyla hapiste serbest bırakılacağı günü bekleyeceğini biliyor. Görüştüğüm sosyal medya yetkilileri açıktan polemiğe girmek istemiyorlar ve hükümetin çok ileri gitmeyeceğini hatta geri adım atacağını düşünüyorlar ve bunun için gerekçeleri de var. Diyanet İşleri Başkanı çok Türkiye Cumhuriyeti tarihine çok büyük bir terbiyesizlik yaptı ve bu kılıç şovunun Erdoğan’dan izinsiz yapıldığı düşünülemez."

"Vatandaş devlet karşısında savunmasız kalacak"

"Vatandaş devlet karşısında savunmasız kalacak"

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Dündar: "Almanya’da Cumhurbaşkanına hakaretten içerde kimse yok. Erdoğan’ın atanacak sosyal medya temsilcilerini nasıl kullanacağı çok belli. Gazete okuma alışkanlığı neredeyse yitirildi. Genç kuşağın yegane haber kaynağı olarak tepkinin çabuk sonuç verdiği sosyal medya kalacak ve bu iktidarı korkutuyor. Yeni baro düzenlemesinde AKP’li avukatlar kendi hükümetlerine karşı vatandaşını savunacak mı asıl mesele bu. Vatandaşın devlet karşısında savunmasız kalacağı bir düzene geçiyoruz. Erdoğan pragmatist ve gerçekçi biri. İdeolojik olarak bir şeyi görüyor ve yapmak için uygun ortamı kovalıyor. Ayasofya koşulları geçen yıl yoktu ve bu yıl uygun gördü.”

"Türkiye, istihbaratın yurt dışındaki faaliyetlerini gizlemeye çalışıyor!"

"Türkiye, istihbaratın yurt dışındaki faaliyetlerini gizlemeye çalışıyor!"

Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: "Türkiye istihbaratın yurt dışındaki faaliyetlerini gizlemeye çalışıyor. Mart’taki tutuklamaların nedeni de istihbarat görevlilerinin cenazesinden fotoğraf yayınlamaktı. Türkiye dünyada en büyük casus nüfusuna sahip ülke durumuna gelecek. Tutuklamalar oluyor ama cesur gazeteciler işlerini yapmaya devam ediyor. Şubat’ta ABD’de yayınlanan bir raporda ‘TSK’da orta kademede rahatsızlıklar var.' diyordu. Tam üzerine de Başbuğ’un demeci gelince panik oldu ancak çağırmak için anca cesaret edebildiler. Neresinden baksanız büyük hata ancak öfke ile reaksiyon gösteriyorlar.”

"CHP’nin HDP ile işbirliği yapması kaçınılmaz"

"CHP’nin HDP ile işbirliği yapması kaçınılmaz"

Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: "CHP’nin HDP ile işbirliği yapması kaçınılmaz. CHP ne yapacağını bilmiyor. Ülkenin ana muhalefet partisinin vekili berbat bir nedenle tutuklanıyor ve buna karşı meclis başkanının önüne anayasa kitapçığı bırakıyorlar. Bunu dünyanın hiçbir yerinde anlatamazsınız. Millet İttifakı’nın başarısı HDP’nin desteği sayesinde oldu. Burada artık ince taktiklerin zamanı geçti. CHP’lilerin yürüdüğü Meclis bahçesi ile HDP’nin açıklama yaptığı yer arası çok yakın. Nasıl olur da iki parti birbirinden bağımsız hareket ederek ikisi birden sonuç vermeyen eylemlerde bulunur? Baskıyı yarmanın yolu CHP’nin ve Türkiye’deki demokrasi güçlerinin HDP’ye destek olmasıdır.”

Can Dündar: Gezi benim yaşamak istediğim Türkiye'ydi

Can Dündar: Gezi benim yaşamak istediğim Türkiye'ydi

Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: "Davutoğlu da Babacan da geçmişlerine dair özeleştiri yapmamakta ısrarcılar. Sanki her şeye yeni başlamışlar, bütün kötülükler Erdoğan’dan kaynaklanmış gibi bir manzara çiziyorlar ki bu da bizi rahatsız ediyor. Davutoğlu AKİT TV’deki söyleşisinde oy potansiyelinden ziyade arşiv potansiyeli ile öne çıktı ve elinde hangi kartlar olduğunu ilk kez gösterdi. CHP’nin sürekli kontrollü darbe dediği şeyin ilk ipucu ve kanıtıydı. İktidar, polis devletinin hazırlığını yapıyor. Sosyal olarak huzurluğu bastıracak ekonomik güç yok. İktidarın hazırlığını biliyoruz, önemli olan muhalefetin ne tür bir hazırlık içerisinde olduğu.”

Ortak tavır konmazsa bu sürecin içerisinden çıkamayacağız...

Ortak tavır konmazsa bu sürecin içerisinden çıkamayacağız...

Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: "Bütün dünyanın gündeminde korona var ancak bu Türkiye’de çok farklı. İnsanların her gün ölüyor olması gündemde yok. Küresel bir salgın varken ülkenin yeni gündem yaratması niyeti gösteriyor. Toplumun hassas kodları var ancak bu hassasiyet ne yazık ki Güneydoğu’da bir mezarlığın açılıp ailelerinden habersiz nakledilmesi olmuyor ama cami hoparlörüne birinin sızması sonucunda ses çıkabiliyor. Bu, toplum göz yumdukça daha da dibe çökecek bir insanlıktan uzaklaşma hali. AKP’nin toplumu kutuplaştıra kutuplaştıra nereye vardığımızı gösteriyor. Ülkede artık mezarlıkları ayırma noktasına geldik. CHP Gençlik Kolları Başkanına yapılan haksızlıkta HDP ne kadar, HDP İl Binası basıldığında CHP ne kadar sahip çıktı? Ortak tavır konmazsa ve herkes kendi mazlumuna ağlarsa bunun içerisinden çıkamayacağız.Muhaliflerin yıllardır onların da dahil olduğu hükümet tarafından neler yaşatıldığını çok net gördüler ve bugün Babacan Bahçeli’ye meydan okuyor, Davutoğlu yandaşlarla çatışıyor. Partiye hoş geldiniz demek lazım. Seçimin Erdoğan’ın kazanacağı şartlar varsa gerçekleşeceğini düşünüyorum ve bu şartları yaratmak da Bahçeli’ye düşüyor çünkü işareti genelde o verip hazırlığı yapıyor ve iktidar uyguluyor.”

Tabanda şikayet, açlık ve işsizlik büyüyor; aklı olan iktidar bu koşullarda seçimden kaçar

Tabanda şikayet, açlık ve işsizlik büyüyor; aklı olan iktidar bu koşullarda seçimden kaçar

Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: “RTÜK’ün tehditleri cezasız bırakması barbarlığa yeşil ışık demek. Darbecileri elbette sevindirmemek lazım ancak 15 Temmuz’dan bahsediyorsak darbecilerin karşısında kafa kesenler de vardı. Hükümet el yükseltti ve muhalifleriyle nasıl savaşacağını belli etti. Hükümetten insaf beklemeyi ve savcıları göreve çağırmayı naiflik olarak görüyorum. Artık çocuklarımızı ve eşlerimizi koruyacağımızı planlamamız lazım. Hükümet ciddi bir şekilde eriyor. Hem tabana güven vermek hem de karşı tarafa korku salmak için böyle bir yol buldular ve bu da toplumu ateşe atmayı göze almak. Burada muhalefetin güven duygusunu vermesi lazım. Kamuoyu yoklamalarında Millet ve Cumhur ittifakı başabaş ve kilit parti HDP. iktidarın HDP’yi tamamen devre dışı bırakması gerekiyor ve ayrıca İYİ Parti ya da MHP’yi cepte tutması lazım. Dolar’ı sabit tutmaya çalışıyorlar ama ülkeden müthiş bir para kaçışı var. Tabanda şikayet, açlık ve işsizlik büyüyor. Aklı olan iktidar bu koşullarda seçimden kaçar. Tek yolu huzursuzluğu baskı ile boğmak ve şu anda bunu yapıyorlar.”

Toplum vicdanını kaybetti

Toplum vicdanını kaybetti

Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: "Korku bazen ağır basıyor ve toplumlar vicdanını kaybedebiliyor. Bunu 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya'da gördük. Türkiye bunu yaşıyor. İktidar korkutunca vicdanı bastırabileceğinin farkına vardı. Ama ben içten içe toplumsal vicdanın Ahmet ve İbrahim için kanadığına inanıyorum. İnsanlar AKP'den uzaklaşıyor, ama nereye gideceklerini bilmiyorlar. Karşısında güvenilecek bir muhalefet göremiyorlar ve eldekini korumaya çalışıyorlar. Metin Feyzioğlu bir sonraki kabinede Adalet Bakanı olursa şaşırmayız. Bu zaten uzun süredir pişiriliyor. Hala söylenecek söz var, hala yapılacak bir şeyler var. Ancak bunların da olmadığı günlere doğru gidiyoruz. Londra'dan bir saldırı olduğuna inanmıyorum. Ama bunu söyleyenler ekonominin kötü yönetim ile kırılgan hale geldiğini itiraf ediyorlar."

İktidar önümüzdeki dönemde baskıyı arttıracak

İktidar önümüzdeki dönemde baskıyı arttıracak

Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: "Sömürü mekanizması sürsün diye işçilerin canını hiçe sayan iktidar ile karşı karşıyayız. Burada sendikalar beraber hareket etmeyecek ise ne zaman edecekler? Mesele sadece iktidarın baskısı değil, mesele ona karşı koyacak güçlerin bir araya gelmemesi. CHP ve AKP diğer partilerden koparak oylarını yükseltiyor. Bu durumda Erdoğan arzulanan başkanlık sistemini kurmuş gibi görünüyor. Erdoğan'ın saldırdığı şey, CHP'nin sol kanadı. Kaftancıoğlu'ndan İmamoğlu ile birlikte İstanbul bozgununun intikamını almaya çalışıyorlar. Erdoğan'ın iki partili sistemi oturtmak için CHP'yi kum torbası olarak kullanma adeti devam edecek. Erdoğan bir daha seçim yapacaksa eğer, o seçimin galibi olacağını garantiye alarak seçime gidecektir."

İktidara güvensizlik var, ancak muhalefette de erime var

İktidara güvensizlik var, ancak muhalefette de erime var

24.04.2020- Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor. Can Dündar: ''Bazıları adaleti katletmek için öldürür, bazıları adaleti inşa etmek için ölür. Mustafa "Adalet" diyerek öldü. Mustafa'nın isyanı İnsanların gizli tanık ifadesi ile ömür boyu hapis yatmasınaydı. CHP Adalet Yürüyüşü'nde ne yaptıysa, Mustafa Koçak tek başına onu yaptı ve "Adalet" diye haykırdı. 23 Nisan dün yaş günü değil, yas günüydü. Meclis'i kaybedişimizi bütün ulus olarak andık. Güçlü başkan sistemi Türkiye gibi ülkeler için çok tehlikeli. Bu iktidar ömrünü tüketmiş durumda. İktidara güvensizlik var, ancak muhalefette de erime var. 1915'in 24 Nisan gecesi aydınların tutuklanması ve sürgünde katledilmeleri ve sonrası tarihimizin dönüm noktalarından biri. Türkiye 1915'te neyi kaybettiğini bilmiyor. 23 Nisan nasıl bir çıkış umudu ise, 24 Nisan da onun önünü kesen bir kırımın tarihi.''

İyimser tablolar doğru olabilir ancak ya gerçekleşmezse?

İyimser tablolar doğru olabilir ancak ya gerçekleşmezse?

Doç. Dr. Çağhan Kızıl ve Altan Sancar Koronavirüs'e dair son gelişmeleri değerlendiriyor. Çağhan Kızıl: "Geçen Cuma enfeksiyonu arttırabilecek şeyler yaşadık. Bakanın dedikleri doğru olabilir şeffaf bir projeksiyon olmadığı için bilemiyoruz ancak 'başka bir dalga' olmazsa sözü önemliydi. Her zaman en karamsar tablo düşünülüp ona göre önlem alınırsa başarıya ulaşırız. İyimser tablolar doğru olabilir ancak ya gerçekleşmezse? Karantinadan muaf tutmak virüsün yayılmasına katkıda bulunacak. Sokağa çıkma yasağının zaten ekonomiye olan zararı ortaya kondu. İnsan hayatını ön plana almak ve ekonomik tercih arasındaki öngörümüz doğru. Etkili olarak gün içinde yapabildiğimiz vaka bulmaya odaklı sayılar oldukça düşük ve bu vaka takibini azaltıyor. Bu nedenle ülkelerde yapılan test sayıları arttırılıyor.''

Can Dündar: Erdoğan’a 1 haftada 2 gol

Can Dündar: Erdoğan’a 1 haftada 2 gol

Can Dündar: "Erdoğan medya için 'Halkı kine boğuyorlar' dediğinde hak verdim çünkü yandaş medya bundan başka hiçbir şey yapmıyor. Bu korku, iktidarın ufacık bir sesten çekindiği anlamına geliyor ve kalan fısıltıları da yok etmeye çalışacak. Erdoğan'ın sergilediği başarısızlığı ortaya koyacak her hamle ve her insan bir risk faktörü. Önümüzdeki zamanlarda baskı daha da çoğalacak ve bunun için şartlar çok uygun. Herkesin gönüllü olarak sıkı yönetim istediği bir ortam var. Damat ile Soylu'nun omuzlaşmasından sonraki birkaç saniyelik bakışması da yaşanan iç savaşın sembolik bir örneğiydi. Eskiden devlet içindeki devlet mekanizmasının sembollerinden biriydi Çakıcı, sokağa uzanan eliydi. Çakıcı'nın tahliyesi Erdoğan hükümeti açısından bir teslim olma halini ifade ediyor. İktidar koruma kapılarını açsa da iktidarsızlaşmadır."

Can Dündar: İnfaz yasası büyük bir adaletsizlik getiriyor

Can Dündar: İnfaz yasası büyük bir adaletsizlik getiriyor

Can Dündar ve Altan Sancar, Bilanço'da konukları Doç. Dr. Çağhan Kızıl ile Koronavirüs'e dair son gelişmeleri konuşuyor. Can Dündar: "İnsanlar zaten cezaevinde orantısız bir adaletsizlik yaşarken infaz yasası çok daha büyük bir adaletsizlik getiriyor. Buna tüm imkanlarımızla dur demeliyiz." Doç. Dr. Çağhan Kızıl: "Bir insanın şüpheli Covid olduğunu biliyorsunuz kullanmanız gereken kod belli ancak Türkiye'de başka bir kod ortaya çıktı ve Türkiye'dekiler tanımsız hasta diye kodlanmışlar. Sosyal yaşamın en aza indirilmesini söylüyoruz. Ramazan gibi insanların birbirlerine temas ettiği zamanlar için de önlem alınmalı. İnsanlar teravih namazına gidecekler. Her iletişim karantinayı bozuyor. Süreçte bir azalma yok. Her gün yeni vakalar çıkıyor. Bu testler ve rakamlar nereden geliyor, çoğu İstanbul diye biliyoruz ama tam olarak onla ilgili de veri yok. Türkiye henüz bu süreci atlatmış değil."

Çağhan Kızıl: Türkiye'de vaka sayıları 10 milyona yükselebilir

Çağhan Kızıl: Türkiye'de vaka sayıları 10 milyona yükselebilir

Can Dündar ve Altan Sancar Bilanço'daki konukları Doç. Dr. Çağhan Kızıl ile Covid 19'a dair son gelişmeleri konuşuyor. Dr. Çağhan Kızıl: ''Hızlı test ve sağlık sistemini geliştirme ile birlikte genel karantina uygulanması artışı düşürebilir. Karantina önlemlerini aldıktan sonraki 4 ya da 5 hafta vaka artışı devam eder. İtalya'da geç alınan önlem nedeniyle artış sürüyor. Tedbirlerin hızla alınması gerekiyor. Hiçbir sağlık sistemi 10 milyon hastayı kaldıramaz. Türkiye'de vaka sayıları her gün yüzde 15 olarak artıyor. Karantina önlemi bugün dahi alınsa dahi artışı göz önüne alırsak büyük bir rakam çıkıyor. Karanitayı ne kadar ertelersek katlanarak artan sayıları göreceğiz. 10 milyon kişiye çıkabilir ve bu ülkenin yüzde 15'i ediyor.''

Çağhan Kızıl: Türkiye'de en temel önlemler bile alınamadığı için bir aşamadayız

Çağhan Kızıl: Türkiye'de en temel önlemler bile alınamadığı için bir aşamadayız

Can Dündar ve Altan Sancar Bilanço'daki konukları Doç. Dr. Çağhan Kızıl ile Covid 19'a dair son gelişmeleri konuşuyor. Dr. Çağhan Kızıl: "Aslında bu bir savaş durumu ve yapılabilecek her şeyin yapılması gerekiyor. Sağlık çalışanları azalıyor, çünkü hastalanıyor ve sistem zayıflıyor. Sağlık sistemine erişemeyen, barınma imkanına sahip olmayan insanlar dezavantajlı gruplar. Cezaevleri de kapalı alanlar ve virüsün hızlı yayılması için elverişli alanlar." Can Dündar: "Vicdan sorunsalı burada net karşımıza çıkıyor. Gardiyan ve avukatlardan cezaevine enfekte olma olasılığı çok yüksek. Hükümet ikna oldu ama adaletsizlik var."

Can Dündar: Aklın karşısına inancı koyma stratejisinin çok ağır bedelleri olabilir ve Türkiye önümüzdeki haftalarda bununla yüzy

Can Dündar: Aklın karşısına inancı koyma stratejisinin çok ağır bedelleri olabilir ve Türkiye önümüzdeki haftalarda bununla yüzy

Can Dündar: ''İnsanlığın son üç ayındaki en büyük iki trajedisi mülteciler ve salgın birleşirse, tehdit 2’ye değil 10’a katlanacak. Kolonya dağıtmak dışında elinden bir şey gelmeyen ve çalışanları değil yandaşlarını nasıl kurtaracağını düşünen bir iktidar var. Aklın karşısına inancı koyma stratejisinin çok ağır bedelleri olabilir ve Türkiye önümüzdeki haftalarda bununla yüzyüze gelecek. Ne uyaran, ne eleştiren, ne de miktofon uzatan medya var. Ya panik üreten ya da sinmiş bir medya var. Bunun da ağır bir bedeli olacak. Bu felaketten sonra sosyal devlet yeniden tanımlanabilir, global bir yardımlaşma ruhu oluşabilir. Ama tam tersi bu izolasyon toplumsal bir karantinaya da dönüşebilir.”

Can Dündar: Bence Babacan bir özeleştiri yapmadı

Can Dündar: Bence Babacan bir özeleştiri yapmadı

Can Dündar: "İnsan, ülkenin itibarı açısından acı çekiyor. Ülkenin Başkanı Putin'in ayağına gitti ve Putin onu kapıda bekletti başka bir açıklaması yok. Babacan'ın orta vadede daha şanslı olabileceğini görüyorum ancak kadro bana heyecan vermedi. Daha çok Babacan'ın inşa etmeye çalıştığı anlayış önemli. Bence Babacan bir özeleştiri yapmadı. Çünkü mazisi hep ona hatırlatılacak. Sen onlarla yola çıkmıştın, ekonomiyi belirlemiştin diyecek. Malesef sağ'da özeleştiri geleneği yok. "Sadece para globalleşir zannediyorduk ama önce mülteci sorunu, sonra da bir virüsün daha büyük sorunlar yaratarak yeryüzüne olan etkilerini gördük. Bu virüs, Dünya'nın gidişatı sorgulaması için bir fırsat. Önce önemsenmeyen ve sonra dünyayı ele geçiren bir virüs, dünyanın kaderini değiştirebilir."

Can Dündar: Bu Türkiye’nin değil, Erdoğan’ın savaşı

Can Dündar: Bu Türkiye’nin değil, Erdoğan’ın savaşı

Can Dündar: ''Erdoğan panik ile yüzünü batıya dönüp yardım istiyor, gelmeyince ise mülteci kozunu kullanarak şantaj yapıyor. Topyekün yalnızlık, sonuç bu. Erdoğan Rusya’yı kandırabileceğini düşündü, kendince plan yaptı ve çakıldı. 1900’lerin başında dünyada, güçler dengesi değişmiş, Osmanlı güçten düşmüş ve dünya yeni bir savaşa hazırlanıyordu ancak Enver Paşa da bunları görmemek için direndi. Bu ölümüne gidiş, Türkiye’nin hiçbir çıkarının olmadığı ve tamamen kişisel bir çıkar ve kan davasına benziyor. Buradan çıkış bulamıyor ve tüm sorumluluğu bir valinin sırtına yüklediler. Bu ne kadar zavallı bir iktidar görüntüsü.”

Can Dündar: Bu Gezi Davası değil, kan davası!

Can Dündar: Bu Gezi Davası değil, kan davası!

Can Dündar: ''Bu hukuksuzluk ortamında kim hakkında ne karar verildiğini söylemek çok zor. Erdoğan son kararını vermedi, hakimin sözüne itibar etmemek lazım. Erdoğan bırakmaya karar verdi’ demiştik. Ama sonradan başka bir oyun oynanıp tutuklatmaya gideceğini öngöremedik. Öngörülebilir bir şey değil. Kavala bir rehine ve nasıl bir pazarlık var bilinmiyor ancak Adalet Bakanlığı içinde bir koltuk kavgası olduğu biliniyor. Alternatif medyaya ihtiyaç olduğu Gezi’den beri belliydi ve bunu oluşturmak bir elzemdi. Ancak Kavala’nın bununla suçlanması çok absürt. Aslında iddianamenin tek cümlesi 'Siz bana nasıl kafa tutarsınız?'. Yeni açılacak davalarda da başka gerekçeler bulacaklar ama istedikleri gibi suç bulamayacaklar.''

Erdoğan'ın en zor haftası

Erdoğan'ın en zor haftası

Can Dündar: ''Geçtiğimiz hafta, Suriye Krizi başladığından beri Erdoğan’ın geçirdiği en zor haftalardan biriydi. Putin’in Erdoğan’ın telefonlarına çıkmadığı söylemi çok yayıldı. Rusya Erdoğan’ın oyununu başından beri görüyordu ama onların da oyunu var. Erdoğan İdlib mutabakatında 'Radikal islamcıları ılımlıdan ayıracağım' demişti ama bunun olamayacağını biliyorduk.''

Can Dündar: Ben bunlara rant felaketi diyorum, doğal afet değil!

Can Dündar: Ben bunlara rant felaketi diyorum, doğal afet değil!

Can Dündar, #Bilanço'da geçtiğimiz haftanın gelişmelerini Altan Sancar'a değerlendiriyor! Can Dündar: Başbuğ’un temel hatası AKP’yi Gülen’den bağımsız bir yapı gibi ele almak ve bu hataya birçok siyasetçi düşüyor. FETÖ’nün siyasi ayağı değişik partilerde ve değişik isimler gibi anlatılıyor. Olabilir ama Erdoğan’dan başlayan tüm parti mekanizması Gülen’le beraber hareket etti. Kendileri dışında herkesi FETÖ’cülükle suçlayıp tüm işbirliğini neredeyse örtbas etme noktasına geldiler. 'Suriye’de ne işimiz var?' sorusu oldukça meşru ve mantıklı. Orası bağımsız bir toprak. Gözlem noktalarında onlara müdahale hakkı doğuruyor. Rusya ile zıtlaşmak büyük hasarlara yol açıyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın geri adım atıp uzlaşmaktan başka çaresi yok. Ben bunlara rant felaketi diyorum, doğal afet değil. Cehaletle bulamaç haline getirilmiş rant hırsının ortaya çıkardığı felaketler. Çığın altından insanları çıkarırken Erdoğan’ın o sırada yaptığı konuşma ilerde bu dönemle ilgili yapılacak belgeselde mutlaka yer alacak. Hükümet AİHM’nin Kavala kararından sonra serbest bırakmamak için yapacağı tek şey vardı o da tutuklu değil hükümlü hale getirmekti. Türkiye büyük felaketler ve zorba iktidarı ile anılan bir konumda. Ben de bunu anlatmaktan sıkıldım ve Türkiye bunu haketmeyen bir ülke.”

MHP giderse Erdoğan’ın yeni bir koalisyon ortağı yaratması gerekecek. O adayın İyi Parti olduğu ortada ama onların hangi koşulla

MHP giderse Erdoğan’ın yeni bir koalisyon ortağı yaratması gerekecek. O adayın İyi Parti olduğu ortada ama onların hangi koşulla

Can Dündar Bilanço'da haftanın gelişmelerini değerlendiriyor: "Türkiye bir beton zeminler ülkesi oldu. Akıl alır gibi değil, vergiler çarçur edildi ve toplanma alanlarına inşaat yapıldı. Bu akılalmaz bir cinayet. Kürt illerine nasıl kayyum atanıyorsa, İstanbul’da kayyum tepki çeker diye Kanal İstanbul’u dayatarak yönetimi devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. İmamoğlu’nun önünü kesmek için hem idari önlemler alınıyor, hem de geçen haftadan beri başlatılan bir kampanya var. MHP giderse Erdoğan’ın yeni bir koalisyon ortağı yaratması gerekecek. O adayın İyi Parti olduğu ortada ama onların hangi koşullarda evet diyeceği başka bir konu. Babacan yeni partiyi henüz ilan etmedi ama yakın çevresi sürekli tarih verip erteleyerek henüz parti kurulmadan inancı da yok ediyor. Devletin Kızılay’ı her amaçla kullandığını biliyorduk. Dolayısıyla siyasi-diplomatik paravan görevi zaten görüyordu. Artık para da aklıyor."

Türkiye'nin Libya'da hiçbir işi yok ama Erdoğan'ın orada çok işi var!

Türkiye'nin Libya'da hiçbir işi yok ama Erdoğan'ın orada çok işi var!

Can Dündar, #Bilanço'da geçtiğimiz haftanın gelişmelerini Altan Sancar'a değerlendiriyor! Can Dündar: ''Dink olsun, Mumcu olsun, Kışlalı olsun yerlerini doldurmak imkansız. Dolayısıyla ölmedi yaşıyor demek yerine yaşatmak için bir şeyler yapmak diye düşündük. TSK Erdoğan'ın önündeki engeldi ve beraber yürümeyeceklerini anlamıştı. Bu Ergenekon operasyonlarının sebebi biraz da oydu ve ordu işini büyük oranda çözdüklerini düşündüler. Yeni bir darbe girişimi olacağına dair kaygısı var iktidarın. Eskiden Genelkurmayın ışıklarına bakılırdı akşam hareketlilik var mı diye. Yine o günlere döndük sanırım. Türkiye'nin Libya'da hiçbir işi yok ama Erdoğan'ın orada çok işi var. Hem tabanını sağlamlaştırıyor hem de orduyu oyalıyor. Bırakın beni de bakın savaş var diyor ve kendince akıllı bir siyaset ürettiğini söylemek mümkün''